Türkiye, yaz aylarının sona ermesiyle birlikte hava kirliliği ve çevresel faktörlerin kötüleşmesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Son günlerde artan hava kirliliği ve dışarıdaki olumsuz hava koşulları, uzmanlar tarafından ciddiyetle ele alınmalı. Bu bağlamda, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özlü, vatandaşların evde kalması ve kapı ile pencereleri açmamaları noktasında kritik uyarılarda bulundu. Bu çağrının arkasında, özellikle büyük şehirlerdeki hava kirliliğine bağlı sağlık sorunlarının çoğalması yatıyor.
Hava kirliliği, solunum yolu hastalıkları, kalp rahatsızlıkları ve alerjik reaksiyonlar gibi birçok sağlık sorununu tetiklemektedir. Özellikle astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi solunum yolu hastalığı olan bireyler için havanın kalitesi büyük bir tehdit oluşturur. Prof. Dr. Özlü, hava kirliliğinin en yüksek seviyelere ulaştığı dönemlerde dışarıda kalmanın tehlikelerine dikkat çekiyor. “Kapı ve pencerelerinizi açtığınızda, dışarıdaki kirli havayı içeri almış olursunuz. Bu da, hava yollarınızı olumsuz etkileyerek, mevcut sağlık sorunlarınızı daha da kötüleştirebilir” diye ekledi.
Prof. Dr. Özlü'nün uyarısı, sadece bireylerin sağlığı için değil, toplum sağlığı için de kritik öneme sahip. Dışarıda kalınan her dakika, hali hazırda hava kirliliğinden etkilenen insanların sayısını artırıyor. Bu yüzden, mümkün olduğu sürece evde kalınması gerektiğini belirten Özlü, “Kapı ve pencerelerinizi kapalı tutarak, iç mekânlarınızı hava kirliliğinden koruyabilirsiniz. Hava temizleyici cihazlar kullanmak, alanın havalandırılmasına yardımcı olabilir” önerisini de dile getirdi. Özellikle astımı veya diğer solunum yolu problemleri olanların, dışarıda uzun süre durmaktan kaçınması gerektiğini belirtiyor.
Evde kalmanın yanı sıra, beslenme alışkanlıkları, düzenli egzersiz ve stres yönetimi konularında da dikkat edilmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Özlü, sağlıklı bir yaşam tarzının bağışıklık sistemini güçlendirdiğini vurguladı. “Bağışıklığımızı güçlendirmek, dışarıdaki olumsuz hava koşullarının etkilerini en aza indirgeyecektir. Sağlıklı gıdalar tüketin, bol su için, yeterince uyku almaya özen gösterin ve fiziksel aktivitelere yönelin” şeklinde tavsiyeler sundu.
Özellikle mevsim geçişleri sırasında, vücudumuzun karşılaştığı stres ve yorgunluk, hastalıklara karşı direncimizi azaltır. Hava kirliliği, bu dönemde vücudu daha da zayıflatır. Bu sebeple, kapalı alanlarda vakit geçirmenin yanı sıra zihinsel sağlık için de meditasyon ve rahatlama tekniklerine yer vermenin faydalı olabileceği ifade edildi. “Stressiz bir yaşam, bedenimizin güçlü kalmasına yardımcı olur. Zihinsel dinginliğinizi artırın ve sağlıklı aktivitelerle gününüzü şekillendirin” diyen Prof. Dr. Özlü, toplumsal sağlık bilinci oluşturmanın önemini vurguladı.
Sonuç olarak, Prof. Dr. İsmail Özlü'nün uyarıları, sadece kişisel değil, toplum sağlığı için de kritik bir öneme sahip. Hava kirliliği ve olumsuz çevresel etmenler karşısında, evde kalma, kapı ve pencereleri kapalı tutma gibi tedbirler, sağlığımızı korumak için alınması gereken önemli önlemlerdir. İlk adımımız, kendi sağlığımızı korumaktır ve bu da çevremizdeki insanların sağlığını korumaya yardımcı olur. Herkesin bu uyarılara kulak vererek, toplum bilincine katkıda bulunması gerektiği unutulmamalıdır.