Son zamanlarda artan sahte medyum dolandırıcılığı olayları, birçok insanın hayatını olumsuz etkiliyor. Bu duruma bir yenisi daha eklendi. Korkunç bir şekilde, bir suç makinesi olan sahte medyum, "Üzerinde büyü var!" diyerek insanların kapısına kadar dayanıyor. Medya organları ve güvenlik güçleri, bu tür olayların önlenmesi için tedbirler alırken, mağdurların hikayeleri de dikkat çekiyor. Birçok insan, yaşanan olaylardan dolayı psikolojik olarak da etkilendiğini belirtiyor. Sahte medyumlar, önce hedeflerini belirliyor, ardından korku ve kaygı ile dolu bir senaryo oluşturarak dolandırıcılık yapıyor.
Son dönemlerde artan dolandırıcılık oranları, sahte medyumların da iştahını kabartmış durumda. Birçok kişi, kendilerine ait sorunları çözmek adına medyumlara başvuruyor ve bu durum, dolandırıcıların eline geçit vermekte. "Üzerinde büyü var!" söylemi, sahte medyumların kullandığı en etkili yöntemlerden biri. Bu tür sahtekarlar, kurbanlarını korkutarak, onlardan yüksek meblağlar talep etmekte. Yaşanan en son olayda, dolandırıcı bir şahıs, kurbanını kapısında sıkıştırarak, ruhsal sorunlarını çözmek için büyük miktarda para talep etti. Medyum olduğu iddia edilen bu kişi, “Senin üzerindeki büyüyü kaldırmazsam, hayatın zindan olur!” diyerek, mağdurun kaygılarını daha da arttırdı.
Sahte medyumlar, genellikle sosyal medya ve ilanlar aracılığıyla kendilerini tanıtarak, bir kitleye ulaşmayı hedefliyor. Elde ettikleri bilgiler sayesinde, potansiyel kurbanlarını manipüle etmekte ustalaşıyorlar. Bu tür dolandırıcılıkların önüne geçmek için, bireylerin dikkatli olması ve gerçek medyumların nasıl ayırt edileceği konusunda bilgi sahibi olmaları gerekiyor. Öncelikle, medyumların olumlu referanslara sahip olmaları önemli bir kriterdir. Herhangi bir kişiyle anlaşma yapmadan önce, onların geçmişini araştırmak ya da güvenilir kaynaklardan bilgi almak büyük önem taşıyor. Ayrıca, duygusal ve ruhsal durumları istismar eden bu tür kişilere karşı çıkmak, toplumsal bir sorumluluktur.
Dolandırıcıların genellikle hedef aldığı yaş grubu, genellikle ruhsal ve psikolojik sorunlar yaşayan bireylerdir. Bu nedenle, zayıf noktalara oynayan bu kişiler, çoğu zaman kurbanlarını daha fazla korkutarak, onlardan para koparmaya çalışıyorlar. Mağdurlar, yaşadıkları olayları çoğunlukla gizli tutmayı tercih ederken, toplumda bu konuda farkındalık yaratılması kritik bir önem taşıyor. Sahte medyumların kurbanı olmuş kişiler, yaşadığı travmanın yanı sıra, maddi kayıplarla da yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Bu tür olaylar, bireylerin psikolojisini zedelediği gibi, toplumda güvensiz bir atmosferin oluşmasına da yol açıyor.
Sosyal medya ve internet üzerinden yapılan medyum tanıtımları, sıklıkla sahtekarların tuzaklarıyla dolu olduğundan, bu platformlarda dikkatli davranmakta fayda var. Gerçek medyumlar, insanların sorunlarını çözmek için etkili ve yardımsever metotlar kullanırken, sahtekarlar sadece çıkarları doğrultusunda hareket ediyorlar. Bu tür kişilerin defansif davranışları, dolandırıcılığın gizli kalmasını sağlarken, toplumsal bir sorun olarak da karşımıza çıkıyor. Duygusal problemlerle başa çıkmak isteyen bireyler, kaygı ve korkuya bağlı olarak sahte medyumlara yönelmektedir. Bu durumda, toplumsal eğitim ve bilgilendirme çalışmaları büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, sahte medyum dolandırıcılığı, bireylerin güvenliğini tehdit eden bir durum olarak karşımıza çıkıyor. "Üzerinde büyü var!" gibi yanıltıcı söylemlerle insanların korkularından faydalanan bu tür dolandırıcıların önüne geçmek için, sistematik bir şekilde toplum bilincinin artırılması ülke genelinde bir zorunluluk haline geldi. Herkesin bu tür olaylara karşı duyarlı olması ve dikkatli davranması, hem bireysel güvenliğin sağlanmasına hem de toplumsal farkındalığın artmasına katkıda bulunacaktır.