Yüksekova, Türkiye’nin Hakkari iline bağlı bir ilçe olarak bilinir, ancak bu kez olaylar sıradan gündem maddelerini geride bıraktı. Küçük Eslem’in korkunç bir köpek saldırısında hayatını kaybetmesi, hem bölge halkını hem de tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Bu trajik olay, ani bir kayıpla yüzleşmemiz dolayısıyla toplumda büyük bir infiale yol açtı. Hemen ardından gelen soruşturma süreci ise kamuoyunun dikkatini çekerken, birçok soruyu da beraberinde getirdi. Yüksekova Belediye Başkanı'na dair bir soruşturma izni verilmesi, konuya olan ilgiyi artırdı ve yeni tartışmalara yol açtı.
Olay, birkaç gün önce Yüksekova'nın bir mahallesinde meydana geldi. Ailesi ve mahalle sakinleri tarafından sevilen bir çocuk olan Eslem, arkadaşlarıyla oyun oynarken aniden bir grup sokağa çıkmış köpek tarafından saldırıya uğradı. Hayatını kaybeden minik kızın gelişimine yönelik yapılan açıklamalar, yerel halk arasında büyük bir kaygı yarattı. Olayın ardından sağlık ekipleri ve güvenlik güçleri hızla bölgeye intikal ederek, saldırının detaylarını araştırmaya başladı. Acil serviste yapılan tüm müdahalelere rağmen Eslem, yaralarına dayanamayarak yaşamını yitirdi. Bu durum, sosyal medyada da geniş yankı buldu ve ‘adalet’ talepleri yükselmeye başladı.
Eslem’in ölümünün ardından, Yüksekova Kaymakamlığı soruşturma açılması için harekete geçti. Bu noktada, Yüksekova Belediye Başkanı'na yönelik soruşturma izni verilmesi, bazı kesimler tarafından memnuniyetle karşılandı. Fakat bazı eleştirmenler, bu sorumluğun tamamen başkan üzerinde olmaması gerektiğini savunarak, olayda köpeklerin sahiplerinin de sorgulanması gerektiğini vurguladılar. Soruşturma süreci devam ederken, belediyenin hayvan kontrol politikalarının yetersiz olduğu ile ilgili eleştiriler de öne çıkmaya başladı. Bu tür olayların önüne geçmek için daha katı yasaların gerekliliği sıkça dile getiriliyor.
Halk, belediye yönetiminin hayvanların kontrolü ile ilgili yeterli önlemi almadığını düşünüyor. Dolayısıyla, bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması adına ilgili kurumların ve yönetimlerin harekete geçmesi gerektiği düşünülüyor. Sadece bu olay üzerinden yürütülen soruşturma değil, aynı zamanda benzer vakaların tekrarlanmaması için gerekli reformların yapılması da gerekmekte. Çocukların güvenliği için eğitim programlarının ve düzenlemelerin sıkı şekilde uygulanmasının önemine de dikkat çekiliyor.
Eslem’in ailesi ve yakınları, kayıplarını adalet arayışı ile taçlandırmak istiyor. Yüksekova’yı etkileyen bu acı olay, sadece bir aileyi değil, tüm bölge halkını derinden etkiledi. Çocukların güvenli bir ortamda büyümesi için toplumsal bir duyarlılığa ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle, yerel yönetimlerin köpeklerin bulunduğu alanlarda daha fazla önlem alması ve sokak hayvanları ile ilgili politikalarını gözden geçirmesi gerekmektedir. Mahalleler, artık daha güvenli bir yaşam alanı olmalı ve her çocuğun oyun oynarken güvende hissetmesi sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, Yüksekova’daki bu üzücü olay, sadece yerel bir mesele olarak kalmamalı. Toplumda farkındalık oluşturmak, can güvenliği hakkında tartışmaya açmak ve gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmek için hep birlikte çalışmalıyız. Çocukların geleceği ve güvenliği için, insanlık olarak üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Adaletin tecellisi için yürütülen soruşturmanın takipçisi olmak, aynı zamanda gelecekte benzer acıların yaşanmaması için de bir adım olacaktır.